Daewoo otomobil üreticisini satın aldıktan sonra General Motors, Koreli markanın hala kullanıldığı pazarlarda duygu uyandırmaya çalıştı ve G2X roadster’ı tanıttı.
Bir Vauxhall olarak sergilenen, bir Opel’e evrilen ve daha sonra bir Pontiac ve bir Satürn’e dönüşen bir roadster ile rozet mühendisliğinin bir başka örneğiydi. Ancak GM, hepsini ABD’de Willmington – Delaware’de inşa etti.

Estetik olarak otomobil, gergin yüzeylerle birleşen keskin çizgilerle dinamik bir görünüm elde etti. Ön fasyasına, krom çerçeveli havalandırma kanalları ve cesur 3D farlar ile birlikte çamurluğun süpürmesi hakimdi. Izgarada, otomobil üreticisi aynı krom çıtayı kullandı, ancak Daewoo rozetini taşıyordu. G2X’in sportif özellikleri, uzun havalandırma çıkışları, çift borulu egzoz sistemi ve koltuk başlıklarının arkasındaki çift hava delikleriyle kolayca fark ediliyordu.

Kokpitte iki kişilik yer vardı ve bardaklık yoktu. Üstelik kapı cepleri yoktu ve yolcu tarafında sadece küçük bir torpido gözü vardı. Otomobil üreticisi, ses sistemini, Vauxhall/Opel’den devralınan orta konsoldaki klima kontrol kadranlarının altına kurdu. GM, Opel Corsa’nın eski neslinden alınan bir çift kovalı koltuk seçti ve üzerlerine deri döşeme koydu.

Kaputun altında, G2X, Avrupa’da Opel tarafından geliştirilen turboşarjlı 2.0 litrelik bir motora sahipti. GM, onu Hummer H3’ten alınan beş vitesli bir manuel veya Cadillac SRX’ten beş vitesli bir otomatik ile eşleştirdi.