Honda, 2012 yılında Civic Coupe’nin dokuzuncu neslini tanıttı ve hayranlar onun en güçlü versiyonu olan Si’yi bekliyordu.
Avrupalılar turboşarjlı TypeR’ı alırken, Honda ABD’li müşterilere sekizinci nesil Si’den biraz daha güçlü olan doğal emişli dört potlu bir ünite bıraktı. En azından, arkada bir burulma kirişi ile gelen Avrupalı kardeşinin aksine, tüm köşelerde bağımsız süspansiyona sahip bir coupe olarak mevcuttu.

Dış görünüm selefinden bir adım öndeydi, ancak bir başyapıt değildi. Honda, Si serisi için, petek desenli geniş bir ızgaraya sahip agresif görünümlü bir tampon yerleştirdi. Yan kepçeleri bir çift sis lambası süsledi. Yanlardan, benzersiz 17 inç hafif alaşım jantları ve arka çeyrek panellere yerleştirilen VTEC çıkartmaları aracın erkek yarışçı görünümünü doğrularken, bagaj kapağına monte edilen küçük kanat sportif görüntüyü tamamladı.

İçeride Honda, otomobilin içini yeni teknolojilerle geliştirmek için çok çalıştı. Direksiyon simidinin arkasına, otomobil üreticisi takometreyi taktı ve hız göstergesini ve diğer göstergeleri ön camın altındaki bir üst gösterge grubuna taşıdı. Bilgi-eğlence ünitesi, sürücüye doğru eğimli olan orta konsolun üzerindeydi. Kendinden önceki tüm Civics Si gibi, dokuzuncu nesil model de ön kısımda bir dizi spor koltuk ve koltuk arkalarında Si kırmızısı dikişler içeriyordu.

Kaputun altına Honda, eski kare 2.0 litrelik motoru düşürdü ve yerine Accord’dan taşınan 2.4 litrelik bir ünite koydu. Civic’in sekizinci nesline kıyasla sadece dört at kazandı, ancak daha fazla tork kazandı. Altı vitesli, yakın oranlı, manuel şanzıman tek seçenekti.