Honda, amiral gemisi modeli Legend’in dördüncü neslini 2004’te Japonya’da piyasaya sürdü ve 2005’te diğer kıtalara ulaştı.
Legend, dört tekerlekten çekiş sistemini ve akıllı teknolojilerini tanıtarak tarihinin en büyük makyajını yaptı. Sonuçlar beklentilerin çok altında olsa da Honda, araca büyük emek verdi.
Yolda büyük bir mavna gibi görünüyordu, ancak ABD pazarı orta büyüklükte bir araç olarak kabul edildi. Geniş, akıcı çizgiler ve dar ön kısım, otomobilin dinamik görünümünü güçlendirdi. H-rozetini destekleyen bir gümüş, yatay çıtaya sahip V şeklinde bir ızgara bir yumruk gibi öne fırladı. Alt tamponda, başka bir ızgara, motorun ve AC kompresörün soğutulmasına yardımcı oldu. Arkada, stop lambaları yalnızca çeyrek panellere monte edildi ve bu ABD pazarı için iyiyse, İngiltere veya Avrupa’da değildi, çünkü rakiplerinin çoğu daha geniş ışıklara sahipti.
İç mekan standart olarak ahşap kaplamalar ve deri ile donatıldı, bilgi-eğlence ünitesi için büyük ekran ise pazara ve donanım seviyesine bağlı olarak bir seçenek olarak mevcuttu. Honda, çeşitli özelliklerin sıkıntılarını yaşamak istemedi ve Legend’ı donanım seviyesine bağlı olarak sabit bir donanımla donattı. Arkada iki yetişkin yolcu için yeterli alan vardı ve ortada bardaklıkların bulunduğu bir kol dayama yeri vardı.
Bu segmentteki diğer rakiplerin aksine, Legend sadece bir motor-şanzıman konfigürasyonu ile mevcuttu. Tek seçenek, gücü SH-AWD (Super Handling dört tekerlekten çekiş) adlı akıllı bir sistem aracılığıyla tüm köşelere gönderen 5 vitesli otomatik şanzımanla eşleştirilmiş 3.5 litrelik bir V6 motordu.