Gerçek bir üçüncü nesil olmasa da, Lotus onu Seri 3 olarak adlandırsa da, 2010 Lotus Elise, Seri 2 modeline göre bazı önemli iyileştirmeler gösteriyor.
Yeni farlar, yeni motorlar ve yeni vites kutuları var.

Seri 1 şasi, hidroformlu alüminyum yapısı ve birbirine yapıştırılmasıyla sınıfının en iyilerinden biri olduğu için, üzerinde bir şey değiştirmek zordu. Ancak, GM’den biraz yardım alarak Lotus, yeni güvenlik yönetmeliklerine uymak için bazı değişiklikler yapmayı başardı. Bu, temelde Seri 2 için en önemli güncellemeydi.

Daha sonra, 2010’da Seri 3, Toyota’nın 1.6 litrelik daha küçük hacimli motoruyla geldi. Çok hafif spor otomobil için uygun olan 136 bg’yi artıran, devirden memnun bir üniteydi. Ardından, doğal emişli veya süper şarjlı 1.8 litrelik bir motor kurdular.

İçeride, yolcuları yerinde sabit tutan aynı iki sıkı koltuk, manuel şanzıman ve isteğe bağlı olarak bir AC ünitesi var. Bunun dışında her şey temel düzeyde tutulur. Bu, birinin günlük işe gidip geleceği bir araç değil, gerçek bir sürücü arabası olma niyetini gösterir. 1,6 litrelik ünite hafifliğiyle birleştiğinde, onu yakıt açısından çok verimli bir otomobil haline getiriyor. Ancak sert süspansiyonu, sürücüyü günlük sürüş durumunda cezalandırır. İş yeriniz bir pistte değilse ve pit alanında yaşamıyorsanız.