SUV pazarında popüler bir seçim olan Jeep Grand Cherokee’nin tarihi 90’lı yılların başında başladı.
Hem arazi yetenekleri hem de iyi şehir becerileri arayan müşteriler için tasarlanan Grand Cherokee, gelişmiş bir dört tekerlekten çekiş sistemi ile donatıldı, ancak onu şehirde sürmek de eğlenceliydi.

En geniş kabine sahip olmayan SUV, pazardaki diğer araçlara kıyasla kargo alanı oldukça küçük olduğundan, daha büyük aileler için listeden düşebilirdi.

Kaputun altında, JGC, bir V6 ve iki V8 olmak üzere 3 motor seçeneğiyle geldi.

V6’yı seçmenin daha iyi bir yakıt tüketimi ile geleceğini düşünürken, 2010 modelinde durum böyle değildi. Bu nedenle birçok müşteri, SRT8 modeliyle 357 hp ile 420 hp arasında değişen güce sahip V8’leri tercih etti.

En güçlü V8 ünitesi, JGC’yi yaklaşık 4,7 saniyede 100 km/s hıza çıkardı.

Üç donanım seviyesinde sunulan SUV, arkadan çekişli veya dört tekerlekten çekişli bir sistemle mevcutken, SRT8 sadece AWD sistemi ile mevcuttu.

Güvenlik açısından JGC, kilitlenme önleyici disk frenler, denge kontrolü, devrilme algılama sistemli yan perde hava yastıkları ve isteğe bağlı bir römork sallanma kontrolü özelliklerine sahipti.

Kabinde kullanılan malzemeler hiçbir zaman Jeep’in en güçlü noktası olmadı, ancak yenilenen 2010 modeli, kalitesini yükselterek müşterilere daha çekici hale getirdi.