Porsche’nin 928 serisini piyasaya sürmesinden sadece üç yıl sonra, Alman otomobil üreticisi ilk makyajı uygulamaya karar verdi.
Yıl 1980’di ve GT pazarı diğer otomobil üreticileri tarafından daha fazla çekişmeye başladı. Jaguar XJS ve BMW 6 Serisi ile birlikte Porsche, 928 ile pazardan bir pay aldı.

Dış kısım, uzun ve düz kaputu, 2+2 kabini ve bagaj kapağı için büyük bir penceresi olan bir GT’ye benziyordu. Arabanın en karakteristik özelliklerinden biri de açılır farlarıydı. Gerekmediğinde maruz kaldılar ve arkaya yaslandılar ve aydınlatıldıklarında dikey bir seviyeye doğru eğildiler. Ön ve arka tamponlar, hava akışına yardımcı olmak için alt kısımda bir dudak aldı.

928’in içinde, önde destekli koltuklar ve arkada iki koltuk bulunuyordu. Orta tünel, arkaya yerleştirilen dişli kutusu nedeniyle büyüktü. Gösterge paneli 911’de bulunandan farklıydı. Lüks bir GT olduğu için Porsche, araca klima da dahil olmak üzere o zamanın konfor özelliklerini yerleştirdi.

Kaputun altında yeni, 4.7 litrelik bir motor vardı. Daha iyi yakıt verimliliği elde etmeye ve emisyonları düşürmeye yardımcı olan doğrudan yakıt enjeksiyonuna sahipti. Mühendisler, V8 ünitesini 5 vitesli bir kılavuzla eşleştirdi. Bazı pazarlar için otomatik bir versiyon mevcuttu.